Yeşermek:
Kelimeye önce dershane mantığı ile bakalım. Üniversitelerin yayımladığı makaleleri okuma zahmetine girmeyelim. Yani Türkçenin tarihini, konuşulduğu geniş coğrafyayı boş verip sadece bugünkü Türkiye Türkçesini dikkate alarak belgelerle değil de hislerimizle bir şeyler zırvalayalım:
“Yeşermek kelimesinin kökü olsa olsa ‘yeşil’dir. Buna göre i ve l sesleri düşmüştür. Öyleyse hem ünlü hem de ünsüz düşmesi vardır.”
Doğrusunu açıklayalım ve hemen belirtelim: Bu kelimenin kökü
“yeşil” değildir. Ancak “yeşermek” ve “yeşil”
kelimeleri aynı kökten gelmektedir. Bu kök bugün de kullandığımız
“yaş” kelimesidir. Yeşil kelimesi henüz kurumamış yani yaş
olan birkilerin görünüşünden alır anlamını. Birçok dilde yeşil kelimesinin ortaya çıkışı bitkilerle ilişkilidir. Örneğin İngilizcede "green" çayır anlamına gelir ve (bitkiler için) gelişmek (grow) ile ilişkilidir. Bu konuda Farsçadan da örnek verebiliriz. Sebzî yeşil demektir ve bu kelime tahmin ettiğiniz gibi "sebze" ile ilişkilidir.
Yaş kökünün izini sürelim: Karahanlı Dönemi’ne ve coğrafyasına gidelim. Kutadgu Bilig’de yeşil:
“Yağız yir yaşıl kök kün ay birle tün” (Kara yer, yeşil gök, gün, ay ve gece)
Divan-ü Lugati't-Türk’te yeşil:
“Yaşıl”
Günümüze gelelim:
Azeri Türkçesinde "yaşıl", Türkmen Türkçesinde "yaşil"
Yeşil kelimesinin aslında “yaş” kökünden türetildiğini etimolojik sözlüğe bakarak da doğrulamanız mümkündür.
Yaş kökünden iki farklı kelime türetilmiştir:
Yaş-ar-mak > yeşermek
Yaş-ıl > yeşil
Özetleyelim: Yeşermek kelimesinin içinde hiçbir zaman “il” sesleri olmadı ki düşsün... Bu kelimede sadece incelme denen ses olayı vardır. Dilimizde ç, ş, y sesleri tarihsel süreçte etrafındaki kalın ünlüleri inceltebilir. “Çizmek”, “kardeş” gibi... Bu ses olayının örnekleri arasında yeşil ve yeşermek kelimeleri de bulunmaktadır.
Kızarmak:
Kelimeye önce yine dershane matığı ile bakalım. Yani etimolojik sözlüğü, makaleleri, Türk dili tarihini ve Türkçenin hâkim olduğu coğrafyayı boş verip bir şeyler uydurmaya çalışalım: “Bu kelimenin kökü olsa olsa ‘kızıl’dır. O hâlde kızarmak kelimesinde ı ve l sesleri düşmüştür.”
Doğrusunu açıklayalım ve hemen belirtelim: Kızarmak kelimesinin kökü “kızıl” değil, “kız”dır. “Kız” kelimesinin anlamının kıyılan, kırılan yer olduğu düşünülmektedir. (t, d, z, y, r değişimleri dikkate alınmalıdır.) Bir canlıda oluşan yara ile ilişkili olabilir. Etimolojik sözlükte “kız” kelimesinin kan rengi anlamında düşünülmüş olabileceği açıklanmıştır.
Eski Türkçede isimden fiil türeten -gAr eki günümüzde -Ar olarak kullanılmaktadır: Ak-ar-mak > ağarmak, gök-er-mek > gövermek gibi... Şimdi aynı eki “kız” kelimesine getirelim: kız-ar-mak > kızarmak.
Özetleyelim: Kızarmak kelimesinin içinde hiçbir zaman “ıl” sesleri olmadı ki düşsün. Bu kelimenin bilinen tarihinde -gAr ekinin başındaki ünsüzün düşmesi dışında herhangi bir ses olayı meydana gelmemiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder