Makale Ara

SINAVLARDA GÖZDEN KAÇANLAR-2

Soruya bakalım:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-ıntı/-untu/-üntü" ekinin kullanıldığı sözcük, kökü bakımından diğerlerinden farklıdır? (2013 LYS)

A) Bu bölgede yapılan kazılarda arkeologlar, eski uygarlıklara ait yeni buluntulara rastladılar. 

B) Kişi yersiz kuruntularından kurtulmak için dostlarına, arkadaşlarına daha fazla güvenmeli ve inanmalıdır.

C) İçi süprüntü dolu küreği merdivenlerin dibindeki çöp kutusuna boşaltmak için dışarı çıktı.

D) Kelimeyle kavram, dille düşünce arasındaki bağıntı üstüne yapılan tartışmalar eski çağlara kadar gider.

E) Bozuntuya vermeden yanına gittim ve olanları bütün çıplaklığıyla kendisine anlattım.

Seçeneklerde bu eki almış olan bul-, kur-, süpür-, boz- kelimelerinin fiil olduğu, bağ kelimesinin ise isim olduğu düşünülmüş. Buna göre soruda hiçbir hata yokmuş gibi görünüyor. Soru net, seçenekler net, cevap net.

Bu soru sınavda çıktığında, derece yapma ihtimali olan öğrencilerimizin de "bağıntı" cevabını tercih ettiklerini görünce biraz da bencilce davranarak sorudaki problemi ÖSYM'ye ve basına bildirme düşüncemden vazgeçmiştim. 

Öğrencilerin çoğu bu soruyu doğru yapsa da aslında sorunun bir cevabı yok. Çünkü Türkçede bağ isminin yanında bağmak diye bir de fiil var!

Türkçe sadece bugünkü hâlinden ibaret değil, dilimizin bir tarihi var.

Türkçe sadece İstanbul Türkçesi demek değil; Türkiye’de binlerce ağız, Türkiye dışında sayısız şive var.

Konya yöresinde “bağış” kelimesinin anlamlarından biri de boğumdur. Bu kelimenin kökü alenen bağ- fiilidir.

Etimolojik sözlüğe baktığımızda bağıntı kelimesinin yine bağ- fiilinden türetildiği ifade edilmektedir.

Sonuç olarak bu sorunun doğru cevabı yoktur.

SINAVLARDA GÖZDEN KAÇANLAR-1


Soruya bakalım: 

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ad tamlaması ya da sıfat tamlaması yoktur? (ÖYS 1997)

A) Rumeli’ne varıp Edirne’de saraylar kurmuşlar.
B) Uçsuz bucaksız düzlüklerden geçip gelmişler.
C) Başı karlı dağlar aşıp buraları yurt edinmişler.
D) Pınar başlarına, ırmak boylarına yerleşmişler.
E) Keçi kılından yapılmış çadırlarıyla Anadolu’ya inmişler.



Öncelikle belirtelim. Bir isim tamlamasını bitişik yazdığınızda tamlamayı ortadan kaldırmış olmazsınız. Kelimeleri bitişik ya da ayrı yazmak söz dizimi kuralları ile ilgili olmayıp imla ile alakalı bir durumdur.

Şimdi sorumuza dönelim:

Uçsuz bucaksız / düzlükler,
başı karlı / dağlar,
pınar / başları,
ırmak / boyları,
keçi / kılı,
keçi kılından yapılmış / çadırlar


soruda yer alan sıfat ve isim tamlamalarıdır. Soruda bunlardan başka bir tamlama daha var: "Rumeli". Bu tamlamada yer alan "el" kelimesi memleket, il anlamındadır. Rumeli olarak anılan bölgeye bu ismin fetihten önce verildiğini tahmin ediyorum. Dolayısıyla Rumeli, Rum memleketi anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak Rumeli sözü kesin olarak belirtisiz isim tamlamasıdır. Buna göre yukarıdaki soruda doğru cevap yoktur.

VİRGÜL EKSİKLİĞİNDEN KAYNAKLANAN ANLAM BELİRSİZLİĞİ VAR MIDIR?

  Anlatım bozuklukları kapsamında ele alınan başlıklardan biri de anlam belirsizliğidir. Bu konudaki kaynakların açıklamasına göre a...